Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    "Sünnet'i terk edip yalnız Kur'an ile amel etmek isteyenler" var bu konuda ne dersini

    FallenAngel
    FallenAngel
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1738
    Kayıt Tarihi : 05/02/11
    Nereden : İstanbul
    Aktiflik :
    "Sünnet'i terk edip yalnız Kur'an ile amel etmek isteyenler" var bu konuda ne dersini Img_le10200 / 999200 / 999"Sünnet'i terk edip yalnız Kur'an ile amel etmek isteyenler" var bu konuda ne dersini Img_ri10


    Cüzdan
    Altın Altın: Sınırsız
    Para Para: Sınırsız

    "Sünnet'i terk edip yalnız Kur'an ile amel etmek isteyenler" var bu konuda ne dersini Empty "Sünnet'i terk edip yalnız Kur'an ile amel etmek isteyenler" var bu konuda ne dersini

    Mesaj tarafından FallenAngel Perş. Nis. 07, 2011 8:03 pm

    "Sünnet'i terk edip yalnız Kur'an ile amel etmek isteyenler" var bu konuda ne dersiniz?


    Bazı ehliyetsiz insanları görüyoruz ki, yalnız Kur'an-ı Kerim'in getirdiği İlâhî hükümleri kabul edip, dinin diğer temel kaynakları olan Sünnet, İcma ve Kıyas'ı reddediyorlar Maksatları ise, halkın itikadını bozmak ve saptırmaktan ibarettir Bunlar, Kur'an'ı tek mezhep kabul edip, sünnet-i Peygamberiyeyi ve İslâm'ın diğer delillerini hafife alırken işlerine gelen hadisleri kabul edip, gelmeyenleri reddederler Şuurlu müslümanları aldatamadıkları gibi takdir de göremezler, buna haklan da yoktur

    Malumdur ki, müslümanlar Kur'an-ı Kerim'de nazil olan İlâhî hükümlere inanıp onlara uymaya mecbur oldukları gibi, hadislerle buyrulan dinî hükümleri de kabul etmeye mecburdurlar

    Bunlar asırlardan beri tefsir, hadis, fıkıh ve diğer sahalarda yazılmış olan bütün ilim ve fikir ehlinin takdirini kazanan çok kıymetli eserleri hiç dikkate almazlar
    Evet, Kur'an-ı Azimüşşanın gölgesine sığınarak yanlış yönlendirmede bulunan bir kimse hiç olmazsa şunu bilmelidir ki, bir müslüman ne kadar bilgisiz de olsa Kur'an'ı Azimüşşanın Allah kelamı olduğununa katiyyen şüphe ve tereddütü olmadığı gibi sünnet-i seniyyenin de İslâm'ın ikinci bir delili ve dayanak noktası olduğunu kesin olarak bilir ve öyle de inanır

    Şu halde, "İslâm dininin esası yalnız Kur'an'dır, biz yalnız onda olan hükümler ile amel ederiz, onun haram dediğineharam, helal dediğine helal deriz" diyerek sünneti dikkate almamak ona kıymet vermemek Peygamberimizin değerini ve görevini idrak etmemektir Kur'an'ı tebliğ eden ve en başta tefsir eden O'dur
    Peygamberimiz (asm) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır:

    "Bana Kur'an-ı Kerim ve onunla birlikte, bir onun kadarı daha (yani sünnet) verildi"

    Başka bir hadis-i şerifte de, "Bir kişiye, koltuğuna yaslanmışken hadisim ulaşır da, aramızda Allah'ın kitabı var, ondaki helali helal, haramı da haram sayarız, derse (bilsin ki) Resûllullah 'm haram kıldığı da Allah 'm haram kıldığı gibidir" buyurulmuştur

    Ulemanın bir kısmı şöyle der: Sünnetin getirdiği her hükmün, uzak veya yakın, Kur'anda aslı vardır Sünnet, sonuçta Kur’ana’a ulaştırır Onun öz halinde anlattığını açıklar, anlaşılmayan konuları ise açığa kavuşturur
    Şatıbî, Kur'an ile yetinme fikrine sahip olanların sünnetten ayrılan nasipsiz kişiler olduğunu söyledikten sonra, "Bid'at ehlinden bir çoğu hadisi terk edip Allah'ın kitabını yanlış yorumlayarak hem kendileri sapıttı, hem de başkalarını sapıttırdılar" der

    "Muhakkak ki, O zikri (Kur'an'ı) biz indirdik biz, şüphesiz O'nun hıfzedicisi de biziz" âyeti ile bu iki esastan Kur'an-ı Azimüşşan'ın lâfızları gibi manalarını da muhafaza etmeyi garanti altına almıştır İslâm alimleri buradaki korumanın Kur'an'ı olduğu gibi sünneti de kapsadığını beyan etmişlerdir Bu âyet-i kerime Kur'an'ın tefsir ve izahı mahiyetinde olan Peygamberimizin sünnet ve hadislerini de yani "Biz sana Kur'an'ı, insanlara indirilen hükümleri beyan etmen için indirdik" âyeti ile teminat altına almıştır Çünkü âyette bildirilen "beyan" Kur'an'ın manasındandır Bu beyan ise ancak Peygamberimizin sünnet ve hadisleri ile olur

    "Resûlullah'ın size getirdiklerine yapışınız O'nun size yasak ettiği şeylerden de uzak olunuz Allah'dan korkunuz Çünkü Allah'ın vereceği ceza ağırdır"

    Elmalıh Hamdi Yazır Hazretleri tefsirinde bu âyete şöyle meal verir:

    "Peygamber size her ne verdiyse onu alın, almayın dediğini almayın, yapmayın dediğini yapmayın ve Allah'dan korkun da Allah'ın ve Peygamberin emirlerine karşı gelmekten ve birbirinizin hakkını yemekten, devlete hıyanet eylemekten sakının"

    Şu hale göre Kur'an sünnetsiz, sünnet de Kur'ansız düşünülemez Bunlardan birini ihmal etmek, İslâm dinini anlamamaktan doğan bir hastalıktır ve bir dalalettir Tabiri caiz ise Kur'an bir güneş ise sünnet-i seniyye onun ziyasıdır Birisi için diğeri feda edilmez
    Evet, nasıl Cenâb-ı Hakk, hafızlar ile Kur'an'ı hıfzetmişse, İslâm alimlerinin vasıtası ile de sünnet ve hadisleri muhafaza etmiştir

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 8:02 am