Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Sevgililer sevgilisinin vuslata ererken son sözleri....

    FallenAngel
    FallenAngel
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1738
    Kayıt Tarihi : 05/02/11
    Nereden : İstanbul
    Aktiflik :
    Sevgililer sevgilisinin vuslata ererken son sözleri.... Img_le10200 / 999200 / 999Sevgililer sevgilisinin vuslata ererken son sözleri.... Img_ri10


    Cüzdan
    Altın Altın: Sınırsız
    Para Para: Sınırsız

    Sevgililer sevgilisinin vuslata ererken son sözleri.... Empty Sevgililer sevgilisinin vuslata ererken son sözleri....

    Mesaj tarafından FallenAngel Salı Mart 08, 2011 10:08 am

    Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)in son sözü "namaz" oldu...
    Resul-i Ekrem’in (sallallahu aleyhi ve sellem) vefat edeceği gün sabah vakti kendisinde bir hafiflik görüldü. Yanındakiler sevinerek iyidir diye ayrılıp işlerine gittiler. Yanında yalnız kadınlar kaldı. Böyle ümitle ferahlık arasında iken Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem);
    – Kadınlar çıksın bu melek yanıma girmek istiyor dedi.
    Herkes çıktı yalnız Hz. Aişe kalmıştı. Resul-i Ekrem’in (sallallahu aleyhi ve sellem) başı onun kucağındaydı. Meleği karşılamak üzere Efen*dimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)oturdu. O da evin bir köşesine çekilmişti.
    Bir müddet melekle konuştuktan sonra tekrar Âişe Valide*mizi çağırdı ve başını onun kucağına koydu. Kadınlara da içeri girmelerini söyledi. Hz. Aişe Resul-i Ekrem’e (sallallahu aleyhi ve sellem);
    – Bu melek Hz. Cebrail (aleyhisselam)a benzemiyordu dedi.
    Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
    – Evet ya Aişe bu ölüm meleği idi. Bana geldi ve “Allahu Teâlâ beni sana gönderdi ve iznin olmadan yanına girmememi emretti. İzin vermezsen geri dönerim izin verirsen girerim. Ve yine sen müsaade etmeden ruhunu almamamı bana emretti. Emrin nedir?” diye sordu. Ben de kendisine “Ceb*rail gelinceye kadar benden uzaklaş” dedim. İşte şimdi Cebrail’in gelme saatidir.
    Hz. Aişe (r.a.) bunun üzerine “Ne bir fikir yürütecek ne de bir cevaba muktedir olacak durumda idik. Büyük bir felâketle karşılaşmış olarak dehşet içinde kaldık. İşin önemine binaen kimsenin ağzından ses çıkmıyor ehl-i beyt dehşet içinde bekliyordu. Tam bu sırada Hz. Cebrail’in (aleyhisselam) kapıya geldiğini anladım. Selâm verdi kadınlar çıktı. Hz. Cebrail (aleyhisselam) girdi ve Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) e:
    – Allah Teâlâ’nın sana selâmı vardır kendini nasıl bulduğunu sana soruyor. Şüphesiz O senin nasıl olduğunu daha iyi bilir ancak senin kerem ve şerefini artırmayı ve ümmetin arasında örnek olmayı kast etmiştir dedi.
    Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem)
    – Kendimi sancılar içinde buluyorum dedi. Hz. Cebrail de (aleyhisselam):
    – Sana müjde olsun! Allah Teâlâ seni vaat ettiği mevkilere yükseltmek için bu acı ve sancıları sana vermiştir dedi. Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem);
    – Ey Cebrail ölüm meleği yanıma girmek için izin istedi dedi ve olayı anlattı. Hz. Cebrail (aleyhisselam):
    – Ya Resulallah Rabbin sana müştaktır senden başka hiç kimseden böyle bir müsaade istememiş ve istemeyecektir. Allah Teâlâ böylece senin şerefini tamamlamak istiyor dedi.
    Resul-i Ekrem(sallallahu aleyhi ve sellem) :
    – O hâlde Azrail gelinceye kadar ayrılma dedi. Kadınların içeri girmesine izin verildi. Resul-i Ekrem Hz. Fâtıma’ya:
    — Yaklaş diye buyurdu. Hz. Fatıma Resul-ü Ekrem’e doğru eğildi. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ona gizlice bir şeyler söyledi ve gözleri yaşlı olarak başını kaldırdı. Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) tekrar Hz. Fatıma’ya:
    – Yaklaş diye buyurdu. Bu defa da kulağına bir şeyler fısıldadı ve Hz. Fatıma (r.a.) gülümseyerek başını kaldırdı.
    Tabii bu durum Hz. Aişe başta olmak üzere odadaki kadın*ları meraklandırdı. Hz. Aişe (r.a.) sonra bir fırsatında Hz. Fa*tı*ma’*ya bu durumu sordu. O da:
    – Birinci seferinde Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) bana “Ben bugün ölüyorum” diye buyurdu ve ona ağladım. İkinci seferinde “Ben Allah’a dua ettim; ehl-i beytimden ilk olarak seni bana ulaştırmasını ve seni benimle bir arada bulundurmasını is*tedim” şeklinde buyurdu buna da güldüm dedi ve oğulları*nı kendisine çekerek başlarını kokladı.
    Tam bu sırada ölüm meleği geldi selâm verdi ve içeri gir*mek için izin istedi. İzin verildi içeri girdi ve:
    – Ya Muhammed ne emrediyorsun diye sordu. Resul-i Ek*rem (sallallahu aleyhi ve sellem)
    – Şu anda beni Rabbime ulaştır buyurdu. Hz. Azrail de (a.s.):
    – Olur seni bugün Rabbine ulaştırırım çünkü Rabbin sana müştaktır. Senin dışında hiç kimse hakkında böyle bir tereddüde meydan vermedi. Senden başka kimseden izin almamı emretmedi. Fakat senin saatin yakındır dedi ve ayrıldı. Bu sırada Hz. Cebrail (a.s.) gelerek selâm verdi ve:
    – Vahiy dürüldüğü gibi dünya da benim için dürülmüş oldu. Artık ne dünyanın bende bir ihtiyacı ve ne de benim dünyada bir ihtiyacım kaldı. Bu benim yeryüzüne son inişimdir dedi.
    Kimsenin ses çıkaracak durumu yoktu. Hz. Aişe Efendimi*zin (sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek başını göğsü arasına aldı ve Efendimi*z(sallallahu aleyhi ve sellem)'in göğsünü tuttu. Bu sırada Efendimiz kısa bir bay*gınlık geçirdi. Sonra alnından inci tanesi gibi terler akma*ya başladı. Hz. Aişe terini sildi ve şöyle dedi:
    – Böyle güzel koku hiç almış değilim. Sonra ayılınca:
    – Anam babam sana feda olsun bu terler ne idi dedi. Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem)
    – Mü’minin ruhu ter ile kâfirin ruhu ise merkebin canı gibi ağız ve burun deliklerinden çıkar buyurdu. İşte ancak o zaman Hz. Aişe ve yanındaki kadınların aklı başına gelmişti korku dolu bir halde hemen erkekleri çağırdılar.
    İlk gelen erkek Hz. Aişe’nin babasının ona gönderdiği kar*deşi Abdurrahman’dı. Ne yazık ki o bile Resul-i Ekrem’in ha*yatına yetişememişti. Allah Teâlâ Cebrail ve Mikail’i görev*lendirdiği için vazifeyi onlar üzerlerine almışlardı da hiçbir erkek ölümü ânında yanında bulunamamıştı. Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem)kendinden geçip baygınlık geçirdiği sırada da sanki “Hangisini tercih ediyorsun?” diye bir muhayyerlik içinde “Hayır Refik-i Â’lâ’yı istiyorum” buyurmuştu. Dili açıldığı ve baygınlığı geçtiği vakit kadınlara döndü:
    – Namaz namaz; zira siz namaza devam ettiğiniz müddetçe dine bağlısınız. Onun için hepiniz namaza devam ediniz buyurdu ve “namaz namaz” diye diye ruhunu teslim etti.

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 9:58 am