B-2 VİTAMİNİ:
Gerçek bir enerji deposu olan B-2 vitamini kanda alyuvarların oluşmasını sağladığı için derinin özellikle de gözlerin sağlığı açısından çok önemlidir. Aşırı alkol bu vitaminin en büyük düşmanıdır. Ayrıca antibiyotikler ve sakinleştiricilerin de vücutta B-2’yi azalttığı unutulmamalıdır. B-2 vitaminini en çok el edebileceğimiz besinlere gelince: Et tavuk eti balık süt ve süt ürünleri turp ıspanak yumurta mısır ve beyaz undan yapılmış ekmek bu gıdalardan bazılarıdır.
B-6 VİTAMİNİ (PYRİDOXİNE):
Bağışıklık ve sinir sistemimizin en büyük destekçisi olan B-6 vitamini vücudumuzun proteinleri ve yağları öğütmesine yardımcı olur. Bilindiği gibi vücuda oksijeni dağıtan hemoglobin yine B-6 vitamini sayesinde meydana gelir. En önemli işlevlerinden biri de mekanizmamızın depresyona karşı direnmesini sağlayan serotonini oluşturuyor olmasıdır. B-6 vitamini bakımından da aşırı alkol sigara ve kan basıncı düşüren ilaçlar oldukça sakıncalıdır. Tavuğun göğüs eti böbrek karaciğer yumurta pirinç soya fasulyesi yulaf fındık fıstık muz patates avokado ve somon balığı en fazla B-6 vitamini içeren besinler arasında yer almaktadır. Fazla oranda ve uzun süre kullanılması sinirlere zarar verebilir.
FOLİK ASİT:
Hücre oluşumunu sağlayan Folik Asit sağlığımız açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Öyle ki Folik Asit’in vücutta azalması kanser ve kansızlık riskini gündeme getireceğinden ihmal edilmemesi gereken unsurlardan bir tanesidir. Folik Asit yetersizliği doğacak bebeklerin özürlü olma tehlikesine neden olduğundan anne adayları bu konuya daha fazla dikkat etmelidirler. Çok fazla aspirin kullanmak kolestrol düşürücüler doğum kontrol hapları sara ilaçları ve alkol da vücuttaki folik asit miktarını azaltır. Aynı zamanda yaşlılık Folik Asit depolarını eriten bir başka etken olarak gösterilebilir. Folik Asit bakımından; karaciğer yumurta sarısı ıspanak yeşil yapraklı sebzeler brokkoli portakal ve portakal suyu oldukça zengindirler. Folik Asit’in fazlası B-12 vitaminin eksikliğinin ortaya çıkmasını önler bu da sinirlere zarar verebilir.
KALSİYUM:
Kalsiyum vücudumuzun en önemli destekçilerinin başında gelir. Çünkü kemiklerin ve dişlerin güçlenmesi alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılıdır.
Kalsiyum ayrıca kaslar ve sinirler için de oldukça önemli bir mineraldir. Kanın pıhtılaşmasını sağlar ve kalın bağırsak kanserine karşı en güçlü silahtır. Hamilelik emzirme ve menapoz dönemleri ayrıca kafeinli içecekler vücuttaki kalsiyumu azaltacağından bu gibi dönemlerde alınan gıdalara daha özen gösterilmesi gerekir.
Süt ve süt ürünleri mısır sardalya balığı kalamar ıstakoz ve brokkoli bol miktarda kalsiyum içeren besinlerdir. Gereğinden fazla alınan kalsiyum; demir çinko fosfor ve magnezyumun emilmesini engelleyebilir.
MAGNEZYUM:
Magnezyum vücut sağlığı açısından çok önemli rolü olan bir mineraldir. Proteinlerin kana karışmasını kasların ve sinirlerin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayan yine magnezyumdur. Yaşlılar diyet yapanlar ve alkollü içki kullananlar magnezyum takviyesine ihtiyaç duyan kesim arasında yer alır. Magnezyum yetersizliği iştah kaybına depresyona kasların zayıflamasına ve zaman zaman göz kararmasına sebep olabilir.
DEMİR:
Kanın oksijeni vücuda dağıtmasına sağlayan hemoglobin demir sayesinde oluşur. Regl ve hamilelik dönemleri vücuttaki demir seviyesini azaltan faktörlerdendir. Aynı zamanda yaşlılar diyet yapanlar vejeteryenler de önlem almalıdırlar çünkü demir eksikliği anemi (kansızlık) hastalığına neden olur. Kırmızı et balık türleri kuru fasulye kurutulmuş meyve yumurta sarısı ve yeşil yapraklı sebzeler demir içeren besinlerden bir kaçıdır. Yüksek dozda alınan demir kalp isklerini çoğaltır. Küçük çocuklarda çeşitli semptomlara hatta ölüme bile neden olabileceğinden dozajı konusunda dikkatli olunmalıdır.
ÇİNKO:
Çinko bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi bakımından bolca ihtiyaç duyulan bir mineraldir. Çinko eksikliği vücudu enfeksiyonlara karşı dirençsiz kılacak ayrıca tat ve koku duyularını da zayıflatacaktır. Özellikle diyabet ve böbrek hastaları çinko eksikliği tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Kırmızı et yumurta deniz ürünleri fasulye bezelye ve fındık bol miktarda çinko içerir. Yüksek oranda alınması ishal saç dökülmesi tırnak kırılması yorgunluk sinir sisteminde istemdışı hareketlere gibi belirtilere neden olabilir.
Gerçek bir enerji deposu olan B-2 vitamini kanda alyuvarların oluşmasını sağladığı için derinin özellikle de gözlerin sağlığı açısından çok önemlidir. Aşırı alkol bu vitaminin en büyük düşmanıdır. Ayrıca antibiyotikler ve sakinleştiricilerin de vücutta B-2’yi azalttığı unutulmamalıdır. B-2 vitaminini en çok el edebileceğimiz besinlere gelince: Et tavuk eti balık süt ve süt ürünleri turp ıspanak yumurta mısır ve beyaz undan yapılmış ekmek bu gıdalardan bazılarıdır.
B-6 VİTAMİNİ (PYRİDOXİNE):
Bağışıklık ve sinir sistemimizin en büyük destekçisi olan B-6 vitamini vücudumuzun proteinleri ve yağları öğütmesine yardımcı olur. Bilindiği gibi vücuda oksijeni dağıtan hemoglobin yine B-6 vitamini sayesinde meydana gelir. En önemli işlevlerinden biri de mekanizmamızın depresyona karşı direnmesini sağlayan serotonini oluşturuyor olmasıdır. B-6 vitamini bakımından da aşırı alkol sigara ve kan basıncı düşüren ilaçlar oldukça sakıncalıdır. Tavuğun göğüs eti böbrek karaciğer yumurta pirinç soya fasulyesi yulaf fındık fıstık muz patates avokado ve somon balığı en fazla B-6 vitamini içeren besinler arasında yer almaktadır. Fazla oranda ve uzun süre kullanılması sinirlere zarar verebilir.
FOLİK ASİT:
Hücre oluşumunu sağlayan Folik Asit sağlığımız açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Öyle ki Folik Asit’in vücutta azalması kanser ve kansızlık riskini gündeme getireceğinden ihmal edilmemesi gereken unsurlardan bir tanesidir. Folik Asit yetersizliği doğacak bebeklerin özürlü olma tehlikesine neden olduğundan anne adayları bu konuya daha fazla dikkat etmelidirler. Çok fazla aspirin kullanmak kolestrol düşürücüler doğum kontrol hapları sara ilaçları ve alkol da vücuttaki folik asit miktarını azaltır. Aynı zamanda yaşlılık Folik Asit depolarını eriten bir başka etken olarak gösterilebilir. Folik Asit bakımından; karaciğer yumurta sarısı ıspanak yeşil yapraklı sebzeler brokkoli portakal ve portakal suyu oldukça zengindirler. Folik Asit’in fazlası B-12 vitaminin eksikliğinin ortaya çıkmasını önler bu da sinirlere zarar verebilir.
KALSİYUM:
Kalsiyum vücudumuzun en önemli destekçilerinin başında gelir. Çünkü kemiklerin ve dişlerin güçlenmesi alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılıdır.
Kalsiyum ayrıca kaslar ve sinirler için de oldukça önemli bir mineraldir. Kanın pıhtılaşmasını sağlar ve kalın bağırsak kanserine karşı en güçlü silahtır. Hamilelik emzirme ve menapoz dönemleri ayrıca kafeinli içecekler vücuttaki kalsiyumu azaltacağından bu gibi dönemlerde alınan gıdalara daha özen gösterilmesi gerekir.
Süt ve süt ürünleri mısır sardalya balığı kalamar ıstakoz ve brokkoli bol miktarda kalsiyum içeren besinlerdir. Gereğinden fazla alınan kalsiyum; demir çinko fosfor ve magnezyumun emilmesini engelleyebilir.
MAGNEZYUM:
Magnezyum vücut sağlığı açısından çok önemli rolü olan bir mineraldir. Proteinlerin kana karışmasını kasların ve sinirlerin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayan yine magnezyumdur. Yaşlılar diyet yapanlar ve alkollü içki kullananlar magnezyum takviyesine ihtiyaç duyan kesim arasında yer alır. Magnezyum yetersizliği iştah kaybına depresyona kasların zayıflamasına ve zaman zaman göz kararmasına sebep olabilir.
DEMİR:
Kanın oksijeni vücuda dağıtmasına sağlayan hemoglobin demir sayesinde oluşur. Regl ve hamilelik dönemleri vücuttaki demir seviyesini azaltan faktörlerdendir. Aynı zamanda yaşlılar diyet yapanlar vejeteryenler de önlem almalıdırlar çünkü demir eksikliği anemi (kansızlık) hastalığına neden olur. Kırmızı et balık türleri kuru fasulye kurutulmuş meyve yumurta sarısı ve yeşil yapraklı sebzeler demir içeren besinlerden bir kaçıdır. Yüksek dozda alınan demir kalp isklerini çoğaltır. Küçük çocuklarda çeşitli semptomlara hatta ölüme bile neden olabileceğinden dozajı konusunda dikkatli olunmalıdır.
ÇİNKO:
Çinko bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi bakımından bolca ihtiyaç duyulan bir mineraldir. Çinko eksikliği vücudu enfeksiyonlara karşı dirençsiz kılacak ayrıca tat ve koku duyularını da zayıflatacaktır. Özellikle diyabet ve böbrek hastaları çinko eksikliği tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Kırmızı et yumurta deniz ürünleri fasulye bezelye ve fındık bol miktarda çinko içerir. Yüksek oranda alınması ishal saç dökülmesi tırnak kırılması yorgunluk sinir sisteminde istemdışı hareketlere gibi belirtilere neden olabilir.