Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın..."

    FallenAngel
    FallenAngel
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1738
    Kayıt Tarihi : 05/02/11
    Nereden : İstanbul
    Aktiflik :
    Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın..." Img_le10200 / 999200 / 999Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın..." Img_ri10


    Cüzdan
    Altın Altın: Sınırsız
    Para Para: Sınırsız

    Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın..." Empty Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın..."

    Mesaj tarafından FallenAngel Perş. Şub. 24, 2011 10:41 am

    "Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz?
    Araf/3
     
    Bu surenin ana konusu budur. Ayet, insanları, Allah'ın elçisi aracılığıyla göndermiş olduğu hidayeti kabule davet ediyor. Çünkü insanın, kendisi hakkındaki ve alem hakkındaki gerçek bilgiyi yalnızca bu verebilir, hayatının gerçek amacı ve konusunu ona yalnız bu anlatır ve ahlakını, toplumsal hayatını, kültür ve medeniyetini üzerine bina edeceği prensipleri ona, ancak bu kılavuz öğretebilir. İnsan, kendisine rehber olarak yalnız Allah'ı tanımalı ve kılavuz olarak da peygamberleri aracılığıyla göndermiş olduğu irşadı takip etmelidir. Ayet, irşad için Allah'tan başkasına yönelmenin temelde yanlış olduğu, çünkü bunun her zaman hezimetle sonuçlandığı ve kaçınılmaz olarak hüsrana götüreceği konusunda ikazda bulunur. Burada "evliya" (veliler) kelimesi, insanoğlunun ister övsün, isterse yersin veya ister "veli" olarak kabul ettiğini, isterse etmediğini söylesin, Allah'ın yerine kendisine tabi olduğu herkes için kullanılmıştır.
    Tefhimul Kuran

    Bu hatırlatma ve uyarı şöyle ki: Ey Muhammed ümmeti! Rabbinizden size indirilen bu Kitaba uyunuz. Ve bunsuz birtakım dostun, bir yardımcının, bir âmirin bizzat kendilerine ve kendilerinden olan söz veya davranışlarına uyuvermeyiniz. Onlara uyup uymamak için öncelikle Rabbinizden indirilmiş ol a n bu Kitab'a uymayı ölçü edininiz. Kitab'a aykırı olan, Rabbinizin emir ve yasaklarına aykırı bulunan hususlarda gizli açık kimseye uymayın. Rabbinizi bırakıp başkalarının arkasından, izinden gitmeyin.
    Elmalılı Tefsiri

    Bİr önceki âyette geçen ikaz ve hatırlatmanın açıklaması mahiyetindeki bu âyette hem müşriklere hem de müminlere hitap edilmekte, birincilerin öncelikle inkâr ve şirkten, müslümanların da günah ve isyandan uzaklaşıp korunarak indirilen kitaba uymaları; Allah'ın dışında bir kısım İnsanları veya başka varlıkları tanrı yerine koyarak rehber edinip onların peşine düşmemeleri; sadece Allah'ın kitabına tâbi olmaları emredilmektedir. Müminlerin gerçek velîsi yani onları seven, yardım ve himaye eden, indirdiği kitapla yollarını aydınlatan hakiki dostları Allah'tır. Şu halde müminler de O'nu dost ve yardımcı bilip O'nun peygamberini önder, kitabım rehber edinip o kitaba uymalı, din konusunda onun hükümlerine aykırı görüş ve inanç sahiplerine itaat etmemelidirler.
    Diyanet Tefsiri

    Bu ayetin içeriği bu dinin temel meselesine parmak basıyor. İnsanlar ya yüce Allah'ın indirdiği mesaja uyacaklar; bu tutum yüce Allah'a teslim olmaktır; O'nun ilâhlığını onaylamaktır; emir verip itaat edilmekte somutlaşan egemenliği O'nun tekeline vermektir; başkasının değil, sırf O'nun emir ve yasağına uymaktır. Ya da insanlar O'nun dışında başka dostlar edinip onlara uyacaklardır ki, bu müşriktir, yüce Allah'ın ortaksız ilâhlığını onaylamamaktır. Başka nasıl olsun ki, egemenlik yüce Allah'ın tekeline verilmemektedir.
    Fizilalil Kuran Tefsiri

    Kur’an’ın temel ve kesin kaynak olduğu belirtilir; onun bildirdiği gerçeklere ters düşen durumlarda kimseye uyulmaması öğütlenir.
    Ayetteki “evliyâ” sözcüğü, “yakın, dost ve önderler” anlamına gelir. Anılan sözcüğün burada, daha çok “din alanında sözü dinlenen otoriteler” manasına geldiği söylenir.
    “Rabbinizden size indirilene uyun” buyruğu, “Kur’an ve sahih sünneti” ihtiva ettiğinden bu ayet, Kitap ve sünnet dışında, her hangi bir şahsın sübjektif görüşlerini, Allah’ın buyruklarıyla eşdeğer tutup onları geçerli saymanın doğru olmadığını gösterir. Öyleyse hiç kimse, Kur’an ve sünnetin açıkça ortaya koyduğu buyruklardan ilave kurallar çıkarmaya kalkışmamalıdır. Bu cümlelerden, İslam toplumu gerekli olduğunda Kur’an ve sünnetin ruhu ile uyumlu her türlü retihadı ve düzenlemeyi yapamaz sonucu da çıkarılmamalıdır. Burada belirtilmek istenen gerçek, Kur’an ve sünnetin üstünde veya dışında vazedilen ilave düzenlemelerden hiçbirinin, dinin aslî hükmü ve unsuru gibi görülemeyeceğidir. Çünkü insanların kendi sübjektif düşünceleriyle ortaya koydukları bir hükme, Allah’ın hükmü diye bağlanmak, o hükmü koyanları tanrılaştırmak anlamına gelir. Hemen belirtelim ki, âlimlerin ve meşru otoriteyi temsil eden yöneticilerin, dinin özüne ve kamu yararına uyan, zamanın değişmesiyle de değişebilecek olan görüş ve düşüncelerine uymak, yanlış değil, aksine gerekli ve faydalıdır. Zira, zamanın ilerlemesiyle ortaya çıkabilecek yeni meselelere, Kur’an ve sünnetten direkt bir çözüm yolu bulunamadığı takdirde, kollektif insan aklı da İslam tarafından bir bilgi kaynağı olarak kabul edilmiş, böylece insanın evrensel düşünce ve hayat tarzını olumsuz yönde etkileyecek engellere izin verilmemiştir. Şu halde ayet, insanın, Allah’ın vahyedilmiş buyruk ve öğretilerine uyup onları izlemekle yükümlü olduğunu belirtmektedir.
    Fahrettin Yıldız Tefsiri

    Başta İbni Hazm ve İbni Teymiyye olmak üzere, büyük Müslüman düşünürlerden bazıları, bizim önderler (masters) sözcüğüyle karşıladığımız evliyâ’ teriminin, bu anlam örgüsü içinde, sözcüğün dinî anlamıyla “otoriteler” (din alanında sözü dinlenenler) anlamında kullanıldığını söylemişler ve bu yüklemiyle ayetin, Hz. Peygamber dışında ve aşağısında herhangi bir şahsın sübjektif görüşlerine, onları Kur’ânî buyruk ve öğretilerle yanyana ve eşdeğer tutarcasına, hukukî bir geçerlik atfetmek konusunda bir yasaklama getirdiğini belirtmişlerdir.
    Tefsirul Mesaj

    Kur'an-ı Kerimde Tezekkür ve Tefekkürle ilgili birçok ayet nazil olmuştur. Düşünmeden hareket edenler ayıplanmış tır. Kafirler Allah'ın verdiği akıl ve dil ile Allah'ı ve kitabını inkara yöneliyorlar. İşte bu en büyük düşüncesizliktir.
    İnsanı yaratan, yediren, yöneten Allah'ı bırakıpda Allah'ın yarattığı insanın akimin salgısına uyanlar düşüncesiz insanlardır. İnsanın aklı, gözü gibi, kulağı gibi sınırlıdır. Sınırlı aklıyla milyonlarca insanın aklını ikna edecek kanun koyamadığını yaşanan tecrübelerden anlıyoruz.
    Dünyanın her yerinde kanundan, adaletten şikayetler var. Birkaç insan kendi akıl ve kültürlerinden kanun kalıplan koyuyorlar ve bütün in-sanlanda o kalıba girmeye zorluyorlar. Kalıba girmeyenleri cezalandırıyorlar, Rabbimiz, o tür insanları dost ve yönetici edinerek uymayın, Allah'ın indirdiğine uyun diyor.
    Şifa Tefsiri

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 7:21 pm