Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Peygambersiz kur?an müslümanlığı olur mu?

    FallenAngel
    FallenAngel
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1738
    Kayıt Tarihi : 05/02/11
    Nereden : İstanbul
    Aktiflik :
    Peygambersiz kur?an müslümanlığı olur mu? Img_le10200 / 999200 / 999Peygambersiz kur?an müslümanlığı olur mu? Img_ri10


    Cüzdan
    Altın Altın: Sınırsız
    Para Para: Sınırsız

    Peygambersiz kur?an müslümanlığı olur mu? Empty Peygambersiz kur?an müslümanlığı olur mu?

    Mesaj tarafından FallenAngel Perş. Nis. 07, 2011 8:09 pm

    PEYGAMBERSİZ KUR?AN MÜSLÜMANLIĞI OLUR MU?
    Bir tanıdığı okuyucuma soru sormuş Okuyucum da bu soruya bir hadisle cevap vermiş Ancak soru sahibi hadisle cevaptan pek memnun olmamış da demiş ki:
    ? Bize Kur?an müslümanlığı lazım Başka şeylerden delil göstermeyin Bizi Kur?an?dan başkası bağlamaz! Şaşıran okuyucumuz diyor ki:
    ? Kur?andan sonra hadisler de dinimizi anlatan deliller değiller mi? Yani hadissiz Kur?an?ı anlamak mümkün mü? Peygamberimizin görevi Kur?an?ı yaşayışıyla, sözleriyle açıklamak değil mi? Sünneti, hadisi devre dışına iterek sadece ?bize Kur?an müslümanlığı lazım, başkası bize delil olmaz? demek doğru bir iddia mı?
    Efendim, dinde tartışılamayan bir temel doğru da şudur:
    ? Rabbimiz gönderdiği Kur?an?ı, kullarının doğru anlamaları için bir de peygamber görevlendirmiştir Peygambersiz Kur?an?ı anlamak mümkün değildir bu itibarla, Peygamberimizin Kur?an?da geçen emir ve yasakları anlatma görevini hiçbir Müslüman basite alamaz, yok sayamaz ?Bize sadece Kur?an müslümanlığı gerek, sünnet bize delil olmaz, hadisler bizi bağlamaz? diyemez Hadisleri devreden çıkarmak, Peygamberi (haşa) görevden azledip, O?nun açıklamaları yerine kendi beşeri yorumlarını ikame etmek, demektir ki, bunun adına Kur?an müslümanlığı demek mümkün değildir Böyle düşünen Müslüman var mı ülkemizde bilmiyorum
    ? Niçin Peygamberimiz olmadan Kur?an tam anlaşılmaz?
    Şu örnekleri bir düşünün lütfen Kur?an?da;
    ? Namazınızı kılın emri veriliyor Hangi vakitlerde, kaçar rekat, nasıl kılınacağı ise açıkça belli değildir
    Kur?an?daki böyle mücmel ayetleri Peygamberimiz hem yaşayışıyla hem de hadisleriyle açıklayarak bize örneklik edip ayeti tefsir ediyor, bundan sonra da şöyle buyuruyor:
    ? Kur?an?da emredilen namazı işte benim kıldığım gibi kılın!
    Artık namazın hangi vakitlerde kaç rekat, nasıl kılınacağı konularında en küçük bir şüphemiz yoktur Çünkü Resûlullah (sav) bizzat vakitlerin başında ve sonunda namazları kılmış, fiilen örnek olmuş, cevapsız kalan bir soru bırakmamış, sonra da emrini vermiştir;
    ? Namazınızı benim kıldığım gibi kılın!
    Nitekim hac için de Kur?an?da:
    ? Gücü yeten hacca gitsin! buyuruluyor Ama bu haccın birçok kaide ve adabı vardır Ayette bunlardan bahis yoktur Bunları da Efendimizden öğreniyoruz O, fiilen haccını yapmış, gerekli usulleri bizzat uygulamış, sonra da şöyle buyurmuştur: ? Hac erkân ve adabını bende gördüğünüz gibi yerine getirin! Haccınızı benim yaptığım gibi yapın!
    Ayetlerdeki emirleri Peygamberimizin böylesine açık seçik uygulayarak tefsir edişinden dolayıdır ki, kimse bizi namazın hangi vakitlerde kaçar rekat kılınacağı, haccın nasıl yapılacağı, zekatın ne türlü verileceği konularında şüpheye düşüremez Hepsini de Efendimiz (sav) bizzat yaşayışıyla açıklamış, hadisleriyle de anlatıp netleştirmiştir
    Bunları açıklayan hadisleri delil olarak kabul etmeyenler, bu konuları açıklayacak çağdaş mürşitler bulacak, Peygamberin yerine (haşa) onların açıklamalarını ikame edeceklerdir Belki de bazılarının hadisi, sünneti delil olarak görmeyişlerinin arkasında böyle bir görev alma niyeti söz konusudur
    Eğer bu gibi mücmel konular Kur?an?da mufassal şekilde, açıklamaya ihtiyaç olmayacak derece uzun anlatılacak olsaydı ortaya ezberlenmesi mümkün olmayan ciltlerle Kur?an çıkardı Ama yine de fiilen örnek olan canlı birinin, hem yaşaması, hem de sözleriyle kesinleştirmesi kadar net olamazdı
    Bir misal daha verelim
    Kur?an?da miras anlatılmakta, ölenin mirası geride kalan yakınları tarafından pay edileceği bildirilmektedir Ancak bunun bir istisnası vardır O ayette yoktur Onu da Resûlullah (sav)?tan öğrenmekteyiz O buyuruyor ki:
    ? Ölenin mirası yakınlarınındır Ancak katil mirastan müstesnadır Katil öldürdüğünün mirasını alamaz!
    Bunu Peygamberimiz açıklamış, ?katil öldürdüğünün mirasını alma hakkını yitirmiş olur, cinayeti sebebiyle? demiştir Böylece servet sahipleri miraslarına konma kastıyla öldürülme tehlikesinden korunmuştur Peygamberimizin bu açıklaması olmasa katilin mirastan mahrum kalacağını nasıl bilecektik? Miras ayetinde yoktur bu istisna çünkü
    Sözün özü: Peygambersiz, sünnetsiz, hadissiz Kur?an Müslümanlığı olmaz, Kur?an da tam anlaşılamaz Sünneti ve hadisi delil olarak kabul etmeyen, kendine yeni çağdaş deliller bulacak, onları sünnetin, hadisin yerine ikame etme mecburiyeti duyacaktır Bunun adı ise, Kur?an Müslümanlığı değil, olsa olsa sünnet düşmanlığı olur Halbuki İslam?ın iki delili vardır: Kitap ve Sünnet Kitabı görüp sünneti görmeyen kimse, görme özürlü, sakat kimse demektir İkisini de görüp sağlam insan olmak varken, neden birine gözünü kapayıp da sakat insan olma tercih edilir, bilinmez doğrusu

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 4:46 am