Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    6.5 FDF için 10 milyar YTL’lik ek önlem geliyor

    FallenAngel
    FallenAngel
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1738
    Kayıt Tarihi : 05/02/11
    Nereden : İstanbul
    Aktiflik :
    6.5 FDF için 10 milyar YTL’lik ek önlem geliyor  Img_le10200 / 999200 / 9996.5 FDF için 10 milyar YTL’lik ek önlem geliyor  Img_ri10


    Cüzdan
    Altın Altın: Sınırsız
    Para Para: Sınırsız

    6.5 FDF için 10 milyar YTL’lik ek önlem geliyor  Empty 6.5 FDF için 10 milyar YTL’lik ek önlem geliyor

    Mesaj tarafından FallenAngel Paz Mart 20, 2011 4:00 pm

    EKONOMİ bürokratlarının yaptığı son hesaplara göre; eğer Türkiye’de kamu dengesi, 2008 yılında milli gelirinin yüzde 6.5’u kadar faiz dışı fazla (FDF) verecekse, bütçesinde 10 milyar YTL’lik ek önlem alması gerekecek.

    Bu önlemler harcamalarda kısıntı getiren önlemler olacağı gibi, gelir getirecek ek tedbirler de olabilir. Yeter ki, toplam 10 milyar YTL’yi bulsun.

    İşte bu rakam dün yapılan Yüksek Planlama Kurulu (YPK) Toplantısına sunulan bir rakam. Elbette bu teknik çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bir rakam ve bu oranın saptanıp saptanmayacağına siyasi otorite, yani Hükümet karar verecek.

    Yüzde 6.5’luk FDF’nin sürmesi gerektiğine karar verilirse, bununla birlikte 10 milyar YTL’lik ek önlem alınması gerekecek. Yok, "Artık ben IMF’i nasıl olsa bırakıyorum, FDF’yi böyle hedeflemem gerekmiyor" diye karar verilirse, o zaman iş başka. Öyle ya; siyasi otorite yani Hükümet, isterse ek önlem almak yerine, daha fazla harcama kararı bile alabilir. Tabi ki, sonuçlarına katlanmak şartıyla.

    Aslında asıl sorun 2007’den kaynaklanıyor. Yani bu yıl seçim nedeniyle yapılan aşırı harcamalar ve gelirlerin planlanan kadar artmaması nedeniyle mali dengeler önemli ölçüde saptı. Yapılan hesaplar bu yıl için ek önlem alınmadığı takdirde 2007 yılı FDF’sinin yüzde 4.5’u aşamayacağı görülüyor. Özetle; bütçe dengelerini düzeltmek için şimdiden, hiç vakit geçirmeden ek önlemler alınırsa, gelecek yıl gereken ek tedbir miktarı da azaltılabilir.

    Bu yıl örneğin sadece sosyal güvenlik harcamalarında, planlananın 2,5-3 milyar YTL üzerine çıkılacak. Bütün bu ödeneği aşan harcama kalemleri için bir önlem de alınmış değil.

    MALİ DİSİPLİN VE FAİZ İNDİRİMİ

    Merkez Bankası yönetimi bu hafta İstanbul’da bazı köşe yazarlarıyla yaptığı toplantıda, neden faiz indirdiklerini açıklarken, "13 Eylül 2007 tarihli faiz indirim kararı kamu harcamalarının başlangıçta öngörülen yılsonu bütçe ödenekleriyle uyumlu yönde gerçekleşeceği varsayılarak alınmıştır. Herhangi bir ek varsayımda bulunulmamıştır" demiş.

    Sizce, bu veriler sır mı? Ödeneklerin aşıldığı, mali disiplinin gevşediği, seçimin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen hiçbir tedbir alınmadığı gerçeği, "varsayım" olmaktan çıkmadı mı?

    Aynı sunumda "Para politikasında veri bağımlılığının enflasyon hedeflemesi rejiminin bir sonucu olduğu"nun altı çizilip, veri bağımlılığına verilen örneklerden biri "mali politikasında gevşeme" olmuş. Bu gevşemenin "enflasyon tahminini hedefin yukarısına taşıyacağı, hedeften sapma ihtimali dolayısıyla para politikası duruşunun gözden geçirileceği, modelin öngördüğü enflasyon tahminini hedefle uyumlu hale getiren yeni bir para politikası (parasal sıkıştırma)nın takip edeceği" belirtilmiş.

    Veri bağımlılığına verilen diğer örnekler; Avrupa ekonomilerinde yavaşlama işareti, uluslar arası kredi piyasalarında risk algılamasının kötüleşmesi, gıda fiyatlarında arz şoku olarak sıralanmış. Bu veri değişikliklerinin mevcut duruşta değişikliğe yol açacağı belirtilmiş.

    Yani Merkez Bankası yönetimi mali disiplinde gevşeme halinde faizleri artırabileceğini söylemek istemiş. Hepimiz, faiz artırım kararının indirim kadar kolay alınamadığını biliyoruz. Hem de bu gevşemeyi göre göre faiz indirimi başlatılıp, siyasi etki gündeme gelmişken...

    YPK’NIN ZAMANSIZ TOPLANTISI

    Yıllardır bütçe süreçlerini, IMF görüşmelerini ve öncesinde yapılan hazırlıkları izleyen bir gazeteci olarak, dün Başbakan Tayyip Erdoğan Başkanlığında yapılan Yüksek Planlama Kurulu (YPK) toplantısını yadırgadığımı, hatta şüphelendiğimi itiraf etmeliyim.

    Çünkü normal olarak hazırlıklar tamamlanıp, 17 Ekim’de TBMM’ye verilmeden birkaç gün önce bu toplantı yapılır, son siyasi kararlar verilir, bütçe ve program dengeleri kesinleşirdi. Ancak dün yapılan YPK, biraz erken yapılmış bir toplantı oldu.

    Bunun sebebi ise bizce; ekonomi yönetiminde varolan dağınıklık, daha ileri gidersek, yaşanan güç savaşı. Bakanlar anlaşamadıkları için, ekonomide çizilecek yön konusunda mutabakat sağlayamadıkları için, mecburen, Başbakanın hakemliğine çok erken gerek duydular.

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 7:21 pm