Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Psişe ve Kollektif Bilinçaltı

    FallenAngel
    FallenAngel
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1738
    Kayıt Tarihi : 05/02/11
    Nereden : İstanbul
    Aktiflik :
    Psişe ve Kollektif Bilinçaltı Img_le10200 / 999200 / 999Psişe ve Kollektif Bilinçaltı Img_ri10


    Cüzdan
    Altın Altın: Sınırsız
    Para Para: Sınırsız

    Psişe ve Kollektif Bilinçaltı Empty Psişe ve Kollektif Bilinçaltı

    Mesaj tarafından FallenAngel Cuma Mart 18, 2011 7:09 pm

    Psişe:

    Jung ekolünde kişiliğin tümü psişe olarak adlandırılır. Latince kökenli olan bu sözcük o dilde ruh anlamına gelse de günümüzde daha çok zihin sözcüğünü karşılamaktadır. Psişe bilinçli ya da bilinçdışı tüm duygu düşünce ve davranışları içerir. Psişe birbirinden farklı biçimde çalışan ancak birbiriyle etkileşim durumunda bulunan sistemlerden oluşur: Bilinç Kişisel bilinçdışı; kolektif bilinçdışı. (Gençtan 2000).

    Kolektif Bilinçaltı:

    Fobiler hakkında izlediğim bir belgeselde çiçek fobisi olan insan olmadığı söyleniyordu. Bu belgeselde İngiltere ve Avrupa ülkelerinde fare fobisinin en yaygın fobiler arasında olduğu belirtiliyordu. Peki neden Avrupalılar’da çiçek fobisi görülmez de fare fobisi yaygındır. Belgeselde bu konuda görüşü alınan psikologlar şöyle diyordu: “Bunun nedeni muhtemelen Avrupa’da orta çağda yaşanan veba salgınlarıdır. Veba salgınından dolayı İngiltere’de bir zamanlar nüfusun % 40’ı ölmüştü. Demek ki bazı olaylar kolektif bilinçdışımızda fobi olarak kalabiliyor.”

    Jung psikoz vakaları ile çalışıyordu ve bireysel bilinçdışı kavramının şizofreniyi açıklamaya yetmediğini gördüğü için kolektif bilinçdışı kavramını ortaya koydu. Felsefe din ve mitoloji bilgisi çerçevesi içinde şizofrenilerin sabuklamalarını karşılaştırmalı olarak inceledi. Aralarında birtakım paralellikler buldu. Şizofreninin kişisel bastırma ile ilk çocukluk çağları olayları ile açıklanamayacak bir nedene dayanması zihinde daha derin bir düzeyin (kolektif bilinçdışı) gerektiğini düşündürüyordu. (Fantino & Reynolds 1975)

    Jung’a göre bir insanın yılandan ya da karanlıktan korkması için yılanla karşılaşmış ya da karanlıkta kalmış olması gerekmez. Yılandan ya da karanlıktan korkma eğilimleri atalarımızın kuşaklar boyu yaşantıları sonucu bize aktarılmış ve beyin dokumuza işlenmiştir. (Gençtan 2000)

    Jung’a göre içinde doğduğu dünyanın genel bir imgesi doğduğu anda insanın içinde zaten vardır. İnsan dış dünyasında içsel imgelerinin karşılığı olan nesneleri tanıdıkça bu imgeler bilinçli gerçeğe dönüşürler. Örneğin çocuk dünyaya geldiğinde kolektif bilinçdışındaki anne imgesi sayesinde annesini derhal algılar ve onunla ilişkiye geçer. Dolayısıyla insanın algı ve eğilimlerdeki seçiciliği kolektif bilinçdışının içeriğiyle açıklanabilir. Bazı şeyleri kolaylıkla algılamamızın ve onlara karşı belirli tepkilerde bulunmamızın nedeni kolektif bilinçdışında var olan eğilimlerimizidir (Gençtan 2000)

    Jung’a göre kişiliğimizdeki en etkili güç tüm insanlık tarihinin deneyimlerini kapsayan kolektif bilinçaltımızdır. Jung’a bilinçdışı kavramını bir ada benzetmesi ile açıklardı. Adanın görünen kısmı bilincimizdir. Okyanus kolektif bilinçdışıdır. Ara sıra görülüp ara sıra yok olan kumsal ise bireysel bilinçdışıdır.

    Kolektif bilinçdışı Jung’un psikolojiye en orijinal katkısı olmuştur. Jung’a göre kişisel bilinçdışı baskılanmış çocuksu isteklerden oluşmaktadır. Ancak Jung’a göre insanın düşüncesi ve beyni yalnızca kişisel bilinçdışının etkisi altında değildir. İnsanın düşüncesine ve beynine evrim etki etmiştir. Kolektif bilinçdışı tüm insanlar için ortaktır. Kolektif Bilinçdışı kavramını Jung’un sözleri ile daha iyi açıklayabiliriz:

    “Hayvan basamağının tüm evrelerini aştık; bedenimizde bunların izlerini hala taşırız; örneğin insan cenininde hala solungaçlar bulunur. Atalarımızdan anı olan bir dizi organımız vardır; örgenleme düzlemimiz solucanları andırır biz de de sempatik sinir sistemi bulunur. Böylece beden ve sinir örgümüzün yapısında tarihsel soy kütüğümüzle karşılaşırız. Geçmişin izlerini taşıyan ruhumuz için de bu böyledir. Kuramsal olarak ruhumuzun yapısından hareketle tüm insanlık tarihini baştan sona yeniden kurabiliriz. Çünkü bir kez varolan her şey içimizde hala varlığını sürdürüyordur.” (Jung 1962)

    Kompleks Kavramı:

    Kişisel bilinçdışındaki deneyimler gruplaşarak komplekseri oluştururlar. Bir kompleks aslında kişiliğin içerisinde şekillenen daha ufak bir kişiliktir.Psişe ve Kollektif Bilinçaltı

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 4:02 am