Çocuk ve depresyon birbirine yakıştıramadığımız sözcüklerdir. Çocuk denince akla umut ışığı, cıvıl cıvıl olma, enerjik, anlık sevinçler ve üzüntüler yaşayan coşkulu bir varlık, hayatın masum ve güzel yanı gelir.
ÇOCUKTA DEPRESYON OLUR MU?
Çocuk ve depresyon birbirine yakıştıramadığımız sözcüklerdir. Çocuk denince akla umut ışığı, cıvıl cıvıl olma, enerjik, anlık sevinçler ve üzüntüler yaşayan coşkulu bir varlık, hayatın masum ve güzel yanı gelir. En içten duyguları “çocukça” sözüyle anlatırız. Çocukça sevgi, çocukça heyecan ve çocukça iyimserlik.
Depresyon ise çocuksu coşkunun tam tersi, yaşamın karanlık yansımasıdır. Umutsuzluğun, kendini değersiz hissetmenin, kendini suçlamanın ve çökkünlüğün ifadesidir.
Birbirine bu kadar zıt iki kavram, çocuk ve depresyon sözcükleri, ne yazık ki bir araya gelebilmektedir.
Çocukluk Çağı Depresyonu
Maalesef her 100 çocuktan üç ila dokuzu depresyon yaşamaktadır. Bu durumun korkunç boyutu ise, depresyonun çocukluk ve ergenlik döneminde yeterince tanınmaması, bu hastalığı geçiren çocuk ve gençlerin yaşadıkları sıkıntılarla yardımsız ve tedavisiz başa çıkmak zorunda kalmalarıdır. Çünkü çocukluk depresyonun belirtileri, toplumun çok az bir kesiminde bilinmektedir. Daha da kötüsü, “ Yediği önünde yemediği arkasında ne diye depresyonda olsun?” gibi toplumdaki yanlış yaklaşımlar, çocuğun yaşadıklarının göz ardı edilmesine neden olmaktadır.
Eğer bir çocuk veya genç depresyonda ise;
• Kendini mutsuz ve boşlukta hisseder
• Bir zamanlar keyif aldığı sosyal ortamlardan ve aktivitelerden uzaklaşmaya başlar.
• Yemek yeme ve uyku alışkanlıklarında değişikler görülür.
• Karar vermekte zorlanır, dikkatini yoğunlaştıramaz.
• Ders başarısında belirgin düşme olur.
• Özgüveninde önemli bir düşme olur ve kendini çeşitli konular için suçlu hisseder. “ Beni bu evde kimse sevmiyor”, “ kardeşimi daha çok seviyorsunuz”, “ benim yüzümden ….” gibi yakınmaları olur.
• Alınganlığında belirgin artış olur
• Sık sık basit şeyler için ağlama görülebilir
• Arkadaş ilişkilerinde bozulma, kendini yalnız hissetme belirginleşir
• Özel zevklerde ve kişilik özelliklerinde belirgin değişiklikler olabilir.
• Sık sık fiziksel şikâyetleri ortaya çıkar.
• Enerjik olmak ve isteklilik halinde azalma olur.
• Anne-babayı sinirlendirene kadar uğraşma, en yakınlarıyla ilişkisinde bozulma, sık sık tartışmaya girme ve küsme davranışı görülebilir
• Sinirlilik hali ve öfke patlamalarıyla sıklıkla karşılaşılır.
• Alkol ve madde bağımlılığına bir yatkınlık gelişir.
• İntihar ve ölüm hakkında sıklıkla düşünmeye başlar.
Acaba çocuğum depresyonda mı yoksa şımarıklık mı yapıyor?
Çocukların ve ergenlerin yaşam deneyimleri erişkinlerden az olduğundan ve onlar duygusal durumlarını sözel olarak erişkinler kadar iyi anlatamadıklarından, depresyonlarını genellikle davranışlarıyla gösterirler.
Depresyonda olan bir çocukta geçmeyen baş ağrıları, karın ağrıları ya da buna benzer ağrı şikâyetleri çocuk tarafından sık sık dile getirebilir. Bazen aileler nedeni bulunamayan bu ağrıların şımarıklık nedeniyle ortaya atıldığını düşünebilirler. Gerçek şudur ki çocuk içinde bulunduğu çıkmazdan dolayı, yaşadığı sıkıntılardan dolayı bu ağrıları duyar. Altı yaşındaki çocuğun “ Bugünlerde kendimi çok mutsuz hissediyorum, eski neşem kalmadı”, biçiminde sözler kullanması çok sık karşılaştığımız bir durum değildir. Bunun yerine depresyondaki bir çocukta, eskisine oranla huzursuzlukta artış, daha sinirli ve gergin olma, söz dinlememe gibi davranış değişiklikleri görülebilir. Ayrıca, her çocuk ve ergenin depresyonu bir birinden farklıdır. Kimi çocuk depresyondayken durgun ve halsiz olurken kimi çocukta ise bunun tam tersi bir yerinde duramama ve huzursuzluk durumu görülebilir.
Depresyonla ilgili toplumdaki yanlış yaklaşımlar
Toplumda, tüm psikiyatrik durumlar için en yaygın bilinen ve psikiyatrik bir terim olan depresyon kullanılsa da, depresyon dışında pek çok psikiyatrik bozukluk bulunmaktadır. Depresyon uzun süreli ve ağır bir mutsuzluk yaşatan durumu tanımlar, yani kişinin kendi iradesiyle veya başka birinin nasihat etmesiyle geçebilecek bir durum değil, belirtileri ve tedavisi çok iyi bilinen bir hastalıktır. “ takma kafana”, “iradene hakim ol, kendini bırakıverme”, “ topla kendini bu kadar zayıf olma”, gibi başkaları tarafından iyi niyetle söylenen sözler, kişinin ruhsal durumunu kötüleştirmekten başka bir işe yaramaz. Çocuklarda ise depresyon eğer şımarıklık veya anne babayı üzmek için yapılan davranış olarak yorumlanırsa tedavi süreci aksamaya mahkûm kalacaktır. Eğer çocuğunuzun okul başarısı etkileniyorsa, arkadaş ilişkilerinde ve anne baba ilişkilerinde bozulma başladıysa bu durum normal sürecine bırakılmayıp mutlaka bir uzmandan yardım alınması gereklidir
ÇOCUKTA DEPRESYON OLUR MU?
Çocuk ve depresyon birbirine yakıştıramadığımız sözcüklerdir. Çocuk denince akla umut ışığı, cıvıl cıvıl olma, enerjik, anlık sevinçler ve üzüntüler yaşayan coşkulu bir varlık, hayatın masum ve güzel yanı gelir. En içten duyguları “çocukça” sözüyle anlatırız. Çocukça sevgi, çocukça heyecan ve çocukça iyimserlik.
Depresyon ise çocuksu coşkunun tam tersi, yaşamın karanlık yansımasıdır. Umutsuzluğun, kendini değersiz hissetmenin, kendini suçlamanın ve çökkünlüğün ifadesidir.
Birbirine bu kadar zıt iki kavram, çocuk ve depresyon sözcükleri, ne yazık ki bir araya gelebilmektedir.
Çocukluk Çağı Depresyonu
Maalesef her 100 çocuktan üç ila dokuzu depresyon yaşamaktadır. Bu durumun korkunç boyutu ise, depresyonun çocukluk ve ergenlik döneminde yeterince tanınmaması, bu hastalığı geçiren çocuk ve gençlerin yaşadıkları sıkıntılarla yardımsız ve tedavisiz başa çıkmak zorunda kalmalarıdır. Çünkü çocukluk depresyonun belirtileri, toplumun çok az bir kesiminde bilinmektedir. Daha da kötüsü, “ Yediği önünde yemediği arkasında ne diye depresyonda olsun?” gibi toplumdaki yanlış yaklaşımlar, çocuğun yaşadıklarının göz ardı edilmesine neden olmaktadır.
Eğer bir çocuk veya genç depresyonda ise;
• Kendini mutsuz ve boşlukta hisseder
• Bir zamanlar keyif aldığı sosyal ortamlardan ve aktivitelerden uzaklaşmaya başlar.
• Yemek yeme ve uyku alışkanlıklarında değişikler görülür.
• Karar vermekte zorlanır, dikkatini yoğunlaştıramaz.
• Ders başarısında belirgin düşme olur.
• Özgüveninde önemli bir düşme olur ve kendini çeşitli konular için suçlu hisseder. “ Beni bu evde kimse sevmiyor”, “ kardeşimi daha çok seviyorsunuz”, “ benim yüzümden ….” gibi yakınmaları olur.
• Alınganlığında belirgin artış olur
• Sık sık basit şeyler için ağlama görülebilir
• Arkadaş ilişkilerinde bozulma, kendini yalnız hissetme belirginleşir
• Özel zevklerde ve kişilik özelliklerinde belirgin değişiklikler olabilir.
• Sık sık fiziksel şikâyetleri ortaya çıkar.
• Enerjik olmak ve isteklilik halinde azalma olur.
• Anne-babayı sinirlendirene kadar uğraşma, en yakınlarıyla ilişkisinde bozulma, sık sık tartışmaya girme ve küsme davranışı görülebilir
• Sinirlilik hali ve öfke patlamalarıyla sıklıkla karşılaşılır.
• Alkol ve madde bağımlılığına bir yatkınlık gelişir.
• İntihar ve ölüm hakkında sıklıkla düşünmeye başlar.
Acaba çocuğum depresyonda mı yoksa şımarıklık mı yapıyor?
Çocukların ve ergenlerin yaşam deneyimleri erişkinlerden az olduğundan ve onlar duygusal durumlarını sözel olarak erişkinler kadar iyi anlatamadıklarından, depresyonlarını genellikle davranışlarıyla gösterirler.
Depresyonda olan bir çocukta geçmeyen baş ağrıları, karın ağrıları ya da buna benzer ağrı şikâyetleri çocuk tarafından sık sık dile getirebilir. Bazen aileler nedeni bulunamayan bu ağrıların şımarıklık nedeniyle ortaya atıldığını düşünebilirler. Gerçek şudur ki çocuk içinde bulunduğu çıkmazdan dolayı, yaşadığı sıkıntılardan dolayı bu ağrıları duyar. Altı yaşındaki çocuğun “ Bugünlerde kendimi çok mutsuz hissediyorum, eski neşem kalmadı”, biçiminde sözler kullanması çok sık karşılaştığımız bir durum değildir. Bunun yerine depresyondaki bir çocukta, eskisine oranla huzursuzlukta artış, daha sinirli ve gergin olma, söz dinlememe gibi davranış değişiklikleri görülebilir. Ayrıca, her çocuk ve ergenin depresyonu bir birinden farklıdır. Kimi çocuk depresyondayken durgun ve halsiz olurken kimi çocukta ise bunun tam tersi bir yerinde duramama ve huzursuzluk durumu görülebilir.
Depresyonla ilgili toplumdaki yanlış yaklaşımlar
Toplumda, tüm psikiyatrik durumlar için en yaygın bilinen ve psikiyatrik bir terim olan depresyon kullanılsa da, depresyon dışında pek çok psikiyatrik bozukluk bulunmaktadır. Depresyon uzun süreli ve ağır bir mutsuzluk yaşatan durumu tanımlar, yani kişinin kendi iradesiyle veya başka birinin nasihat etmesiyle geçebilecek bir durum değil, belirtileri ve tedavisi çok iyi bilinen bir hastalıktır. “ takma kafana”, “iradene hakim ol, kendini bırakıverme”, “ topla kendini bu kadar zayıf olma”, gibi başkaları tarafından iyi niyetle söylenen sözler, kişinin ruhsal durumunu kötüleştirmekten başka bir işe yaramaz. Çocuklarda ise depresyon eğer şımarıklık veya anne babayı üzmek için yapılan davranış olarak yorumlanırsa tedavi süreci aksamaya mahkûm kalacaktır. Eğer çocuğunuzun okul başarısı etkileniyorsa, arkadaş ilişkilerinde ve anne baba ilişkilerinde bozulma başladıysa bu durum normal sürecine bırakılmayıp mutlaka bir uzmandan yardım alınması gereklidir