Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Yedek Kuvvetler

    FallenAngel
    FallenAngel
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1738
    Kayıt Tarihi : 05/02/11
    Nereden : İstanbul
    Aktiflik :
    Yedek Kuvvetler  Img_le10200 / 999200 / 999Yedek Kuvvetler  Img_ri10


    Cüzdan
    Altın Altın: Sınırsız
    Para Para: Sınırsız

    Yedek Kuvvetler  Empty Yedek Kuvvetler

    Mesaj tarafından FallenAngel Çarş. Mart 09, 2011 8:31 pm

    İnsan eli ile yapılan pekçok makine, alet, vs..'nin yedek parçalarının da bulunduğunu hepimiz biliriz. Evinizde yanmaya devam ederken birdenbire sönüveren bir ampulün yerine bir yenisini takarsınız. Arabanızın her beşbin kilometrede bir yağını, biraz daha fazla bir mesafe gidince buji, pilatin, vb..lerini ve 50-60 bin km. gittikten sonra da lastiklerini değiştirmeniz gerekmektedir. Bu gibi durumlarda da yeni bir tanesi alınıp takılmakta, eskisi sökülüp atılmaktadır.

    Köyler ve şehirler kurulur; yollar ve evler yapılır. Aradan pek de uzun olmayan bir süre geçince yollar bozulmaya, evler yıpranmaya ve yıkılmaya başlar. Tabiidir ki bu durumda da yenilerinin yapılması icab eder. Fabrikaların tüten bacalarının bir süre sonra tütmediği ve sorulduğunda "bakıma alındığı" bildirilir. Bütün bu ve buna benzer durumları birer birer göz önüne getirdiğimiz zaman hepsinin hemen hemen müşterek bir tarafı vardır. Eskiyen, yıpranan ve pörsüyen bölümlerinin atılıp yerine yenilerinin konulması... Yine müşterek diğer bir yönleri de yedek parçalarının her zaman dışardan alınıp kullanılması... İnsan vücudunun modem bir makineye benzetilmesi istenirse yedek kuvvetler yönünden durum yukarda anlatılanlardan tamamen farklıdır ve insanın ne kadar mükemmel olarak yaratılmış olduğunun da bir delili olmaktadır. Anlatacağımız bazı özelliklerden sonra soruları bizzat kendinize sorabilir ve cevabını da bulmaya çalışırsınız. 1- İnsan, henüz annesinin karnında iken, kan hücreleri yapılmaya başlar. Doğuma yakın da kemiklerin içinde ilik denilen bölüm kan hücrelerini imâl etme vazifesini yüklenir. Hergün en az 50 ml. kadar kan yapılır ve kemik iliğinden kana verilir. Bir o kadar kan hücresi ise dalak tarafından parçalanır. Böylece devamlı bir muvazene sağlanmış olur. Bir an için 50 ml. yerine 60-70 ve hatta 100 ml. kana ihtiyaç duyulacak olsa durum ne olur? Yedek kuvvete İhtiyaç vardır. Dışardan vücuda kemik iliği sokamayacağımıza göre. insan vücudunun bizzat kendisinde yedek kuvvet olmalıdır diyeceğiz. Bu hususta insanda bulunan yedek kuvvet 1-2 misli de değildir. Tam 6 misli yedek kuvvet kemik iliğinin emrine verilmiştir. Bununla şunu belirtmek istiyoruz: Bir insanın günlük kan yapımı ihtiyaca göre 50 ml. den 300 ml.ye kadar çıkabilir ve kişide kansızlık görülmez. 2- Daha evvelki sayılarda da belirtildiği gibi, karaciğerin pekçok vazifeleri vardır. Adı "kara" olmakla beraber yaptığı vazifeler sayılırsa "ak" olmaya çoktan lâyık olan bu organımızın vücutta biriken zararlı maddeleri dışarı atmada; bazılarını zararsız hale çevirmede; depo vazifelerin-deki hizmetleri pek çoktur. Sağ kaburgalar altına saklanmış olan bu organımız yine yedek kuvvetler bakımından büyük bir potansiyele sahiptir. En azından 10 misli yedek kuvveti vardır. Yapılan çalışmalarda, organın % 10'una kadar hasar görmesi durumunda bile, fonksiyonlarında önemli bir eksiklik husule gelmediği gösterilmiştir. 3- Fedakâr bir organımız da böbreklerimizdir. Hârika bir süzgeç makinesi vazifesi icra eden bu organımızın yokluğu düşünülemez. Bazı hastalıklar sonucu çalışamadığı birkaç günlük bir dönemde hastada büyük bir panik başlar. Kişinin idrarı kesiliverir, kanında üre yükselir. En modem sunî böbrek cihazlarına bile insanı bağlasanız böbreğin vazifelerinden yalnız bir tanesini görebilirsiniz. İşte bu fedakâr organımızın da büyük bir yedek kuvveti vardır. En basitinden, insan bir böbreğini ihtiyacı olan bir başkasına verebilir. Bir böbreği kaldığı halde bile, bunun büyük bir bölümünü hastalanmadığı sürece, ne kanda üre artar, ne de diğer zehirli artıklar vücutta birikir. Zira böbreğin de en azından 15-20 misli yedek kuvveti vardır. 4- Normal bir nefes alış-verişimiz sırasında 500 ml. kadar hava alıp veririz. Bu muâmeleyi dakikada 15-20 defa tekrarlarız. Yorucu bir iş yaparsak; yokuş tırmanır ve merdiven çıkarsak veya koşarsak nefes sayısının arttığının derhal farkına varırız. Bazan da nefes sayısını arttırmadan aldığımız hava hacmini arttırabiliriz. Derin bir nefes alma ile 3-5 litre hava ciğerimize alınabilir. Demek ki en azından 6-10 misli fazla havayı ciğerlerimize almamız kabildir. Bunun manası ise akciğerin yedek kuvvetinin de bir o kadar olduğu demektir. Normal nefes alış-verişi sırasında açılmayan pek çok alveol, derin nefes alış-verişi sırasında açılmaktadır; istirahatte ise yedekte sırasını beklemektedir. 5- Yedek kuvvet bakımından kalbden bahsetmeden geçmek doğru olmaz sanırız. Her dakika küçük ve büyük dolaşıma 5 lt. civarında kan pompalayan bu organımız, eforlardan sonra ve sporcularda çok fazla hacımda kanı yine bu dolaşım sistemlerine atabilir; süratini arttırabilir. 6- İki elden birisi, iki gözden bir tanesi, iki kulaktan herhangi birisi ve iki ayaktan bir tanesi yedek kuvvet değil midir? 7- En büyük yedek kuvvet ise Yaradan tarafından beyne verilmiştir. Kafatası denen sağlam yapı içinde hususî bir ihtimamla saklanan bu organın üzerinde sayfalarca yazı yazılsa yine anlatılması güçtür. Yüzlerce elektronik beynin yaptığı vazifeyi bir anda ve eksiksiz görebilir. Sinir liflerinin dağılımı en mükemmel bir şehrin elektrik, telefon kablolarından çok daha karmaşık ve aksine o kadar intizamlıdır. İlim adamlarının "dâhî" dedikleri kişilerin bile beyninin ancak % 5-10'unun çalıştığı bildirilmektedir. Demek ki çalışmayan, istirahatte bulunan, kullanılmayan 10-20 misli yedek kuvvet vardır. Düşünen, hakkı ve hakikati arayan insanlarda bir de beynin % 5-10 çalışması yerine % 20-30 çalıştığı düşünülürse.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 3:59 am