Çoğumuz dişlerin kıymetini iş işten geçip başlı başına bir problem olan yemek yiyememe ve çiğnenmeden yutulan yiyeÂceklerin mide ve bağırsaklarda verdiği rahatsızlıklardan sonra anlıyoruz. Korkunç çehre görünümü ve konuşmada çekilen güçÂlük problemi, insanı çok dereceli denkleme dönüş türemektedir.
Dişlerin kıymetini idrak ettiğimiz yıllardan, başa kadar geçen zamanı gözümüÂzün önüne getirelim. Tonlarca yiyecek, içeÂcek hep ağzımızdan dişlerin vizesi sayesinÂde geçmiştir. Mideye giden her cevizin vaÂlizi yoklanmış, her fındığa pasaport sorulÂmuş, parola alınmadan hiçbir gıda boğazÂdan geçirtilmemiştir. Sıcak - soğuk, katı-sıvı denilmeden her şeye dayanılmış, mikÂroplara, sigaraya, pipoya, tırnak yemeye, ip çözmeye ve kırmaya oradan da bir günÂlük ihtiyaçlarımıza, şikâyet edilmeden saÂbırla tahammül edilmiştir. Acaba bütün bu hizmetlere karşı biz ne yapabildik. Bizden sadece kendisini fırçalamamızı isteyen dişlerimize ne gibi hizÂmet götürebildik. Güzel görünmek için günÂde bir kaç kere saçlarımızı tarar çeşit çeÂşit şampuanlarla besleriz. Ayakkabılarımızı her gün fırçalar birkaç günde bir boyaÂrız. Bazen elimize süreceğimiz bir kremin markası üzerinde günlerce tartışırız da; bizim için hayatı ehemmiyet arzeden dişÂlerimizi fırçalamak kimimizin bir haftada, kimimizin bir ayda aklına gelen bir iş olur. Ne olur sonunda? Ya o can alıcı tornayı ağzımızda hissederiz ya da paslı bir kerpeÂtenle zavallı dişlerimizi kurban ederiz. Bu kötü âkıbete uğramamak, dişlerimizi koÂrumak istiyorsak önce onların mâhiyetini bilmemiz gerekir. Her şeyden evvel dişler, zannedildiği gibi sabit organlar değildir. Onlar altı şekilde hareket edebilen ve deÂvamlı aksiyon isteyen uzuvlarımızdır. Mesela; sadece yarım çeneyle yemek yersek diğer çenedeki dişlerin hemen tartar (tortu) dediğimiz taşlarla kaplandığını görürüz. Eğer bir dişin karşısındaki dişi çeÂkersek kullanılmayan o diş egzersiz yaptıÂğı arkadaşını kaybettiği için ölüme terkeÂdilmiş demektir. Binaenaleyh; bu keyfiyetlerini bildiÂğimiz dişler için yapılacak en güzel yardım onları bol bol fırçalamak, girinti çıkıntılarındaki artıkları iyice temizlemek, diş etÂlerine de yeterli masajı yapmaktır. BöyleÂce hem dokulara gerekli kan gitmiş, hem de dişleri daha iyi kavramış olurlar. Bu kıymetli organlarımız için yapabiÂleceğimiz ikinci vazife; ağrı sinyalini alır almaz hekime gitmektir. Zira çürüğü erÂken tedavi edilmiş bir dişten, ömrümüzün sonuna kadar garanti belgesi almışız deÂmektir. Bir de ağız içindeki her türlü yara, şişlik, kızarıklık durumlarında, yine hekim tavsiyesine göre ilaçlar almalı, diş etini bizzat, dişleri de dolayısıyla alâkadar eden bu vaÂkaları anında iyileştirmeliyiz. Takdir edilÂmelidir ki, lavaboya her tükürüşümüzde 750 milyon mikrobu birden atıyoruz. BöyÂle hareket etmekle vücudumuzun bu mikÂroplara karşı meydana getirdiği müdafaa settine yardım etmiş oluruz. Eğer anne-baba isek, yukarıdaki tedbir ve tedavileri çocuğumuza öğretmek ve tatbik etmekten başka dikkat edeceğimiz birkaç husus daÂha vardır. a) Yeni doğmuşsa uzun müddet anÂne sütüne devam etmek, gerek memenin anatomik yapısı, gerekse sütün muhteviyatı, ağız, damak ve dişler için çok elverişlidir. b) Yatarken sağına döndürmek, dizleÂrini karnına yaklaştırmak. Kan dolaşımı en iyi böyle sağlanır, organlar rahat eder, kalÂbe baskı azalır, ve ağız kapalı kalır. Eğer ağzı açık yatarsa çok kötü ortodantik (çeÂnede çarpıklık ve anormallik) problemler karşımıza çıkacaktır. Ayrıca ağız kuruyaÂcağından damak çatlamaları ve enfexionel hastalıklar oluşacaktır. c) Ağız memesi, parmak emme ve tırnak yeme alışkanlıklarına meydan vermeÂmek. d) Çocuk büyüyünce, fırçalamayı önemli bir itiyat haline getirmesini temin etmek. Ağız temizliğinde fırçaların cinsi ve fırçalama tekniği de mühimdir. Her şeyden evvel naylon fırça hakikî kıl fırçaya tercih edilmelidir. Zira naylon fırçalar hem tutÂmaz, bakteri üretmez, istenilen boy ve şeÂkilde elde edilir. Ucuz ve deforme olmadığı gibi yuvarlak hareketlerle diş aralarını iyi temizler. Kıl fırçalar ise çabuk deforme olur: Elde etmesi zor, kullanımı zararlıdır. Rutubeti muhafaza eder ve ortasındaki kanallarla bakterilerin üremesine vasat hazırÂlarlar. Ağız ve diş temizliğinde kullanacağıÂmız bir fırça çeşidi de MİSVAK?lardır. Özelliği ve sair fırçalardan üstünlüğü derÂgimizin 3. sayısında anlatıldığı için ayrıca üzerinde durmayacağım. Hakkındaki araştırmalar, yeni buluşlar ve tatminkâr laboratuar neticelerini ileriÂdeki bir yazıya havale ederek; temizlik ve bol sıhhatler temenni ederim.