Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Hareketlilik İçinde Denge

    FallenAngel
    FallenAngel
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1738
    Kayıt Tarihi : 05/02/11
    Nereden : İstanbul
    Aktiflik :
    Hareketlilik İçinde Denge  Img_le10200 / 999200 / 999Hareketlilik İçinde Denge  Img_ri10


    Cüzdan
    Altın Altın: Sınırsız
    Para Para: Sınırsız

    Hareketlilik İçinde Denge  Empty Hareketlilik İçinde Denge

    Mesaj tarafından FallenAngel Çarş. Mart 09, 2011 8:11 pm

    1915'de jeoloji dünyasını şaşırtan bir fikir ortaya atıldı. Fikrin sahibi, "Kıt'a ve Okyanusların Orijini" adlı eserinde kıtaların denizde yüzen gemiler gibi arzın üzerinde hareket ettiğini ileri süren Alfred Wegener'di.

    1960'lara gelindiğinde, bu teori yerkabuğunun viskoz manto üzerinde çok küçük hızlarla ?yılda birkaç santimetre? hareket eden bir çok levhaya ayrılmış olduğu görüşüne dayanan "Levha Tektoniği" teorisi tarafından desteklendi. Dağların teşekkülü, volkanik patlamalar gibi bütün arz içi hareketler bununla açıklandı; günümüz jeolojisi de bu teori üzerine kurulmuştur. Kaliforniya'daki ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi Pasifik Deniz Jeolojisi Dairesi'nin direktörü olan Dave Howell: "San Fransisko'nun 50 mil güneyindeki Pigeon Point (Kaliforniya)'de bulunan kaya kütleleri şu andaki yerlerine Guatemala (Orta Amerika)'dan gelmiştir" diyor ve ekliyor "1550 millik bu yolculuk 150 milyon yıl sürmüştür. "Levha Tektoniği" teorisi ortaya çıkışıyla birlikte bir "jeolojik doğma" hususiyeti kazandı. Fakat şimdi, Howell ve arkadaşları, yerkabuğunun levha tektoniği teorisyenlerinin sandığından daha hareketli olduğunu şiddetle savunarak bu teoriye açıkça meydan okuyorlar. Howell grubunun ileri sürdüğü en anlaşılır şekilde "Birleşme (eklenme) Tektoniği" olarak tanımlanabilir ve eğer bu doğruysa, kıtaların oluşumu, gelişimi ve şekillenmesine ilişkin olarak halen kabul edilen görüşlerin tekrar gözden geçirilmesi gerekecektir. 1979 ve 80'de Howell ve Jones tarafından yapılan araştırmalar, Japonya ve Yeni Zelanda'nın da tıpkı Alaska gibi olduğunu gösterdi. 1983'de Howell, Bering boğazından başlayan, tropik bölgelerden geçen Antartika'nın Ross Denizi'nde biten, kuzey kutbundan güney kutbuna toplam ondört ay süren bir deniz gezisini yönetti. Howell "gezi sırasında bütün Pasifik (civar) bölgenin yabancı kara parçalarından yapılmış olduğunu tesbit ettik" demektedir. Howell, Jones ve Arizona Üniversitesi'nden Coney gibi (radikal jeologlar'ın yeni kuşağı) levha tektoniğinin oluşumunu açıklayamadığı alanlar için, açıklama getirici olan "yabancı karalar ve kıtaların birleşmesi" teorisini geliştirdiler. Teori, kıtaların daima değişikliğe uğrayan bir bilmeceler kümesi olduğunu kabul etmektedir. Buna göre yabancı kara parçaları adayayları, denizaltı dağları, (küçük adacıklar) eski kıta parçaları, okyanus ortası sırt ve düzlükleridir. Bu jeolojik ada ve adacıkların seyahatleri, üzerinde bulundukları levhaların hareketlerine bağlıdır. Nasıl ki bir nehirde sürüklenen ağaç parçaları bantlar halinde kıyıda birikim yaparak kıyıyı genişletiyorsa, yabancı kara parçaları da, "süper kara parçalan" olarak adlandırılan ve tıpkı deniz tabanındaki dalma?batma zonları gibi kıtaların kenarına eklenen büyük kütleler halinde birleşirler. Bu kara parçalan genişler, sözü edilen prosesleri yeniden başlatacak şekilde çatlamalar gösterir ve parçalara ayrılırlar. Bu teori hızla taraftar toplamakta olup, Türkiye ve Çin gibi uzak ülkelerdeki jeologlar arasında da taraftar, bulmaktadır. Acaba jeoloji kitapları büyük bir revizyona mı uğrayacaktır? Geleneksel levha tektonikçileri konglomeraların çok uzaklardaki Mojave'den türe-diğini ve güney Kaliforniya kıyılarından uzakta bir şelf üzerinde çökeldiğini, bunların daha sonra son 23 milyon yıl boyunca kuzeye doğru hareket eden Pasifik levhasının üzerinde bugünkü konumlarını almış olduklarını söylemektedirler. Araştırma Merkezindeki meslektaşları tarafından yürütülen paleomanyetik çalışmalar farklı bir yorum getirmektedir. Görüldüğü gibi bugün kesinlikle ispatlanmış olan kıta hareketleriyle ilgili olarak yapılan bütün tartışmalar ve ileri sürülen farklı izah tarzları "Dağları görürsün de onları (yerlerinde) durmuş sanırsın; halbuki onlar, bulutun yürümesi gibi yürümektedirler" Yüce Beyan çerçevesinde olmaktadır. Howell; "Çalışmalarımız Pigeon Point'teki tortul tabakaların buradan iki bin mil güneyde çökeldiğini göstermekte olup, volkanik kayalar muhtemelen Orta Amerika'nın Maya dağlarından gelmiş bulunmaktadır" diyor. Howell'a göre yabancı bir karaparçası, benzer kayalardan oluşan, faylarla sınırlanmış muammalı bir pakettir. Bir kara parçasının yabancı (veya yerinde oluşmamış) olduğunu anlayabilmek için hareketinin paleomanyetik incelemelerle ortaya konması, eğer kayalar fosil ihtiva ediyorsa uzak bölgelerdeki fosillerle de karşılaştırılması gerekir. Eğer fosil ve paleomanyetik incelemeler farklı bir orijini ortaya koyuyorsa bu takdirde bu karaparçasındaki kayalar ve oluşum yerleri yine bunların aynı terkip ve yaşa sahip olup olmadıklarını anlayabilmek için mukayese edilmelidir. Howell, ayrıca şunları da söylüyor: "Levha tektoniği teorisi benzerlikleri abartıp buna karşılık karmaşıklıkları da gözardı etmektedir. Aslında, karşılaşılan farklılıklar önemli faktörlerdir. Levha Tektoniğinin sağladığı büyük hareket farklılıklara ilişkin ipucu vermektedir. (Diğer bir deyişle farklı levha tektoniği hareketlerinin yine zonlara göre değişen özelliklerini yansıtır). Bizim ölçtüğümüz levha hareket oranlarına göre 10 milyon yılda bir defa deniz tabanları yenilenmektedir. Bütün bu adayayı ve okyanus sırtlarına neler olmaktadır. İşte biz bu adayayı ve okyanus tabanlarını karada "görmekteyiz." Tabakalar burada, bir rayın üstünde üst üste konulmuş kitaplar gibi sıralanmışlardır. Bunlar koyu renkli soğanımsı yapıda yastıklar şeklinde gözlenen bazaltlardır. Howell ve arkadaşları ekvatorun güneyindeki yastık levhaların, okyanus ortası sırttan mağmatik çıkışlar ile oluştuğunu belirlemişlerdir. Tektonik hareketlerin etkisi ile sırtın her iki yanındaki deniz tabanları bugünkü Güney Amerika'ya doğru itilmiş olup, bunların üzerinde çört (çakmaktaşı) tabakalarının üstüne yığışmış tek hücreli derin deniz organizmaları olan radyolar-yaların kabuklan bulunmaktadır. Bu tabakalar mostraları boyunca, yaklaşık 2,5 cm. kalınlığındaki bantlar şeklinde gözlenir. Diğer jeologların da, kıta içlerinde, hatta kıta ortalarında yabancı karalara ilişkin belirtiler bulmaya başladıklarını söyleyen Howell, Kaliforniya kıyıları boyunca gözlediği proseslerin -ki bu prosesler kıtaların gelişmesine ve büyümesine yol açıyor- şimdi de Pasifik havzasında meydana geldiğinden emin bulunuyor. Howell'in iddialarından ne gibi bir sonuç çıkarsa çıksın, gerçek şu ki bir kara parçası hiçbir zaman sabit kalmaz. Okyanuslar gibi gezegenimizin kabuğu'da belli bir harekete sahiptir.

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 11:16 pm